TUTULMA-6

Ay, tedirgin ve sessiz bir şekilde Dünya’ya yüzünü döndü. Yaptığı,Dünya’nın sözleriyle yüzüne tokat gibi çarptı. Yeryüzüne bakınca da durum Dünya’nın dediğinden farksızdı. Bu yaptıklarını düşünmek için bir kenara çekildi. Bu esnada Dünya, yine Ay’a hitaben söylenmeye başlamıştı:

“Güneşi özlüyorsan, dönmüyorsan yazık,çok yazık,içindeki kavgalardan bizi duymuyorsan umursamıyorsan sonumuzu kendi ellerinle yazıyorsan çok yazık…”

Güneş,farklı gezegen olmasına rağmen Ay’la aynı dünyaya sahip olduğu için duyduklarına çokça üzülmüştü. Ay’a tekrar kavuşma umudunu unutacak duruma gelmişken sağa doğru dönüş yaptığını hissetti. Ay, sonunda inadından vazgeçmişti. Bu durumu teleskopla izleyen Tuğba sonunda her şeyin düzeldiğini bağırarak duyurmaya çalıştı. Ama etrafındakiler bitkinliğinden dolayı olanlara sevinecek durumda değildi. Bu davranışları Tuğba’yı umursamadıklarından değil bu hava olayının artık kendilerini hayli yorduğundandı. 

Dönmeye başlayan Ay ve Güneş’in tekrardan kavuşma zamanı gelmişti. Bu sefer Güneş fazla bekletmeden sordu:

“Ders almadık mı acılarımızdan?”

“Hemde fazlasıyla,benim yüzümden sende yandın özür dilerim. Ben sanmıştım ki bir daha kavuşmayacağız çünkü…”

Ay ne yapsa etse dilindeki baklayı çıkartamıyordu.Burada sorguya çekilecek kişi kendi olduğu için kendini suçlu hissettiğinden belki de. “Ya Güneş’te bana karşı sevgi başladıysa şimdi ise o sevgi koptuysa” diye düşünmeden edemiyordu. Süresinin az olduğunu bilen Güneş bekletmeden Ay’ın yüzünden okunan şeyi söyledi:

“İçinde aşk var, yüzünde kin,yüreğine sor, ‘Bu da kim?'”

Ay,bu sorunun etkisiyle Güneş ile görüşmediğinden bu yana kendini kendine hiç sormadığını farketti. Çünkü kendisini hep Güneş’te aramıştı oysa birleşme anında bile binlerce metre vardı aralarında. Ona yaklaşması imkansızdı çünkü yaklaşsa bir saniyeye kalmaz patlardı. Yinede fazla tutamadı ve sevdiğini haykırdı. Ama doğalarında hiçbir değişiklik olmadı. Ölen insanlar dirilmedi geçen günler geri gelmedi,Ay ve Güneş ayrılmak bilmedi ve tutulma gerçekleşti. Bu esnada Dünyada kalmayı başaranlar ise yavaş yavaş kendilerini toplamaya ve kendilerini  yeni Dünya biçimine alıştırmaya çalışacaktı.Dahada önemlisi benzer DNA’ya sahip ama farklı düşüncelere hakim olan gece ve gündüz insanları ortaya çıkacaktı. 

 SON

Altı bölümlük Tutulma serim “Sufle – İçinde Aşk Var” şarkısından esinlenerek yazılmıştır. 

Related posts

Leave a Comment